Sefarad Yemekleri Atölyesi

Sefarad Yemekleri Atölyesi

Kültürler yok olmuyor

İstanbul’da güzel yemek atölyeleri düzenleniyor. Aslında içlerinden sadece birkaçı özenli ve bilgilendirici. Davet sofralarında oturduğum İvet Acu Güney ve Hayim Behmoaras’ın düzenlediği Sefarad Yemekleri Atölyesi her detayıyla öne çıkıyor.

 

 

Mutfağın hiyerarşiler barındıran bir yapısı olduğunu unutmadan onun demokratik ve özgürleştirici yönlerinin de ortaya çıkmasına, kimi zaman hatırlanmasına fırsat veriyor yemek atölyeleri. Kuşkusuz, beslenme kimliksel bir amblem¹. Tanımak, bilmek istediğimiz insanların yemek hikâyelerini dinlemek kendimizle de daha gerçek ilişki kurmamıza yardım ediyor.

Studio Cucina’nın Üsküdar’daki  huzurlu ortamında hayli yemek pişirdik. Şef Deniz Barın’ın önceden hazırlamış olduğu diğer lezzetleri kendi pişirdiklerimizle birlikte yedik. Masapan (badem ezmesi), Chester (kaşar peynirli kurabiye), Hayim beyin hazırladığı yağ ve  tuz oranı son derece dengeli harika Tarama, Borekas de Berenjena (patlıcanlı börek), Palamida kon Prishil i Domat (domates soslu palamut) bu lezzetlerden bazıları…

 

 

Sefarad toplumu hakkında bilgiler de içeren atölyede İvet Acu Güney’in değindiği nokta önemliydi. Yahudilikten Hıristiyanlığa geçen, geçmek zorunda bırakılanlar kendi kültürlerinin yemeklerini pişirmeye devam ediyorlar. Din ve yemek kültürü birbirinden ayrılmıyor; bu hepimiz için geçerli.

Yediklerimiz Hayim Behmoaras’ın dediği gibi birer mücevher. 500 yıldır nesilden nesile aktarılıp bizim de tanımamıza fırsat olmuşsa sadece saygımızı değil, içten övgümüzü ve merakımızı da ziyadesiyle hak ediyor.

Not: Sefarad Mutfağı atölyeleri devam ediyor. Tarih ve fiyat bilgileri için @cucina.no75 ‘ten bilgi alabilirsiniz.

 

¹ Jean François Bayart’ın Kimlik Yanılsaması kitabından